Transformer Dia1 1820

Son sürücü, Goboservice’in yeni Platin Gobo’larını taşıyan zırhlı bir Mythos ile Şili’ye uçtu. Ripley şirketi, yeni Robot Transformer’ı Son Şövalye’yi 18 Mayıs gecesi ‘Ripley Transformers Gecesi’nin düzenlendiği Santiago şehrinden başlayarak Güney Amerika’da lanse etmek için mükemmel bir kampanyaya ihtiyaç duydu.

Service Icardi, kıtanın en büyük alışveriş merkezi olan Costanera Center’dan Şili hükümetinin merkezi olan Moneda Sarayı’na kadar şehrin en farklı yüzeylerinde geçici ama çağrışım yapan manzaralar yarattı ve şirket logosuyla birlikte onbaşlı şövalyenin esrarengiz görüntüsünü yansıttı. Viktorya tarzı evlerden, ağaçlarla çevrili bulvarlara sahip fütüristik gökdelenlere ve en çeşitli kamusal alanlara kadar; basit bir duvarın bile bulunduğu her yerde, çelik şövalyenin yüzü aniden ortaya çıktı.

Girişimin organizatörleri, sonucu hiçbir şekilde önceden belli olmayan bu mücadelede başarılı oldular. Aslında Amerika’nın en modern ve canlı şehirlerinden biri olan Santiago’nun özel efektlerle iç içe yaşamaya alışmış sakinlerini şaşırtmak zor. Ancak bu ölçekte bir vur-kaç gerilla iletişim eylemi kimse tarafından beklenmiyordu ve etkisi yıkıcı oldu. Görüntüler anında sokaklardan sosyal medyaya sıçradı ve çok takip edilen ‘Transformers Chile Facebook Grubu’ etkinliğin bir amplifikatörü ve görüş ve izlenimlerin bir toplayıcısı olarak hareket etti.

Efsanevi ‘gezegen kurtaran’ robotların hayranları son kahramanlarının bulutlara yansıtıldığını bile gördüler. Aslında, platin goboların üretimi için Goboservice laboratuvarlarında kullanılan yeni yapım teknolojisi ve Claypaky’nin 4°-50° zoom ve kısa ark lambalı hibrit projektörünün özellikleri sayesinde, görüntü böylesine anlaşılmaz ve olağanüstü bir yüzeyde yeniden üretilirken mükemmel bir şekilde görülebiliyordu.

Transformer Dia4 3652

Gobos Platinum, gökyüzünün testine dayanmış ve piyasada projektörde üretilen aşırı yüksek sıcaklıkları sorunsuz bir şekilde tolere edebilen tek disk olduklarını doğrulamıştır. Robotun profili, projeksiyon kalitesini ve netliğini kaybetmeden, çok uzun mesafelere kadar uzunluğu boyunca paralel kalan yoğun bir ışık demeti üretebilen projektörün özelliklerine uygun bir ‘yanal alanı’ kapsıyordu.

Similar Posts